hocariza.tr.gg - KURANDA BASORTUSU KELIMESI VARMI YOKMU
 
ANA SAYFA
KURANi KERiME BAKiS
MELEK
AKIL
BATIN
B SIRRI
B ESMELE
iSLAMDA KELİME VE KAVRAMLAR
iSLAMi HAT YAZILARI VAV ve ESMAUL HUSNA
RUH BEYiN DÜSÜNCE
BiG BANG
ESMAUL HUSNA VE SIRLARI ESRARI FAZİLETİ
ALLAH C.C. KELAMI
ALLAH CC UN SIFATLARI
AYETEL KURSiNİN ESRARI FAZİLETİ
ESMAUL HUSNA RESiMLERi
ZENGiNLiK DUALARI
CELCELUTiYE DUASI Türkçe Anlamı
Celcelutiye duasinin faziletleri
Celcelutiye duasi arapca latince okunuslu
CELCELUTiYENİN KAYIP BOLUMLERi
SEKiNE DUASI DİLEK HACET DUASI LATiNCE VE ANLAMI
BES AYETLER VE SIRLARI
YASiN SURESi OKUNUSU VE ANLAMI
VAKIA SURESi OKUNUSU VE ANLAMI
LA HAVLE VE LA KUVVETE iLLA BiLLAHiL ALiYYiL AZiM
FUTUH UL GAYB ABDULKADİR GEYLANİ HZ.
TAYY i MEKAN NEDİR ?
SEYTANIN HiLELERi
ASTRAL YOLCULUK
Ebced ve Cifir Bir Kabala Öğretisi midir?
Ebced Çeşitleri ve Ebced Tabloları
EBCED CESiTLERi
MARiFETNAME 1.BOLUM
KALP MUCİZESİ
56000 GOZ MUCiZESi
BEYiN MUCiZESi
GOZ MUCiZESi
HORMONLAR MUCİZESİ
DERİ MUCİZESİ
ALLAH CC 99 esmaul husnasi
KURAN MUCiZELERi 1 2 3 4 5 6 7 8
HZ SULEYMAN AS
HZ SULEYMAN GENiS ANLATIM
O AN AYNI AN
Vücut Ağırlığının 5.000 Katını Taşıyabilen Karıncalar
20 MİLYON YILLIK ÖRÜMCEK FOSİLİ BİZE NE ANLATIYOR ?
Kuran'da Evrime Delil Yoktur
iNSAN ROBOT MUDUR ?
Kuantum Vaka Çözümlemesi
BORCLARDAN SIIKINTILARDAN KURTULMA DUALARI
HELAL RIZK TALEP ETMEK
RIZKI ARTIRAN VE BEREKETLENDiREN AMiLLER NELERDiR
RIZK İÇİN ÜZÜLMEMELİ
REANKARNASYON
iletisim
Ziyaretçi defteri
Galeri
Link listesi
ALLAH DİLEDİĞİNE BOL DİLEDİĞİNE AZ RIZK VERİR
KADER
KADER NEDİR
STEVE JOBS UN SON SOZLERi APPLE KURUCUSU
SINAV STRESINE DOKUNUS
Riza Muhtaroglu kimdir ?
E KiTAP PDF DOC iNDiR
İSLAM TERÖRÜ LANETLER PDF DOC İNDİR
KİTAPEHLi.COM NAMAZ KILAN HIRİSTİYANLAR
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V) VE DÖRT HALİFE DÖNEMİNDE MUSEVİLER VE HIRİSTİYANLAR
AMERİKADA MÜŞLÜMAN OLANLAR
CELCELTiYE BEDi DUASI ARAPCA LATiNCE TURKCE
KURANI KERİMDE BÜYÜ İLE İLGİLİ AYETİ KERİMELER
7 AYETLER KORUMA VE FAYDALARI
NEBE SURESİ MEALİ
ENAM SURESİ MEALİ
YASiN SURESi MEALi
ALLAHIN VARLIĞININ 12 DELİLİ PDF KİTAP İNDİR
CELCELUTİYE LATINCE OKUNUS VE ANLAMI
5.MAiDE SURESi MEALi
1.FATiHA SURESi MEALİ
2.BAKARA SURESi MEALi
CASIYE SURESI 3 BIRARADA
1.FATiHA SURESi TEFSiRi
BUYUK HACET DiLEK DUASI
DUA VE ZiKiR
DUA NEDiR?
DUANIN SEKLi
SiLSiLE-i SADAT-I KiRAM
DUANIN YERi
DUA VE KADER
DUANIN ZAMANI
CIN MUASALLATLARI VE COZUM YOLLARI
CiN MUSALLATI FiZiKSEL BELiRTiLERi iCiMDE CiN VARMI
CiN SULALESi SOYLARI KABiLELERi
CiN MUSALLATI METAFiZiK ETKiLERi BOLUM 2
iLAH RAB iBADET DiN MEVDUDi
KURANA GORE DORT TERiM MEVDUDi
KURANI KERiMDEN ORNEK DUALAR
OZEL 19 LU HACET DUASI
DURUGORU NEDIR
AYETEL KURSININ BILIMSEL SIRRI
RABITANIN DELİLLERİ..!!!
Reankarnasyonun ıcyuzu CiN MUSALLATIDIR
ASLINDA HEPMİZ BİRİZ
KURANDA BASORTUSU KELIMESI VARMI YOKMU
   

 

KURAN’DA BAŞÖRTÜSÜ

Kadınlar başlarını örtsün mü, yoksa örtmesin mi?

Büyük bir çoğunluk örtsün diyor.

Başka bir büyük çoğunluk da örtmesin diyor.

Baş örtmek dini bir emir mi? Gelenek mi?

Başı açmak dini bir emir mi? Yoksa olması gereken mi, bu da gelenek mi, zamana uymak mı?

Sorular çok..

Kendimi bildim bileli bu konular tartışılır durur.

Bu güne kadar bu konu çözüldü mü? Hayır. Bu gidişle ve anlayışla da çözüleceğe benzemiyor. Çünkü, Nur suresinin 31. Ayetine konu olan örtünmeyi Kuran’ı  Türkçeye çevirenler farklı anlıyorlar. İlahiyat profesörlerinden bazıları kadınlar başlarını örtmeli derken, başka bazıları da aynı ayete göre kadınlar başlarını örtmelerine gerek yok demeleri.

Hangisi doğru diyor?

Başını örtsün diyen mi?

Başını açsın diyen mi?

Ayet aynı ayet…

Başını örten kadınlar mı doğru yapıyor, açanlar mı doğru yapıyor?

Bu konuda her kafadan bir ses çıkıyor. İnanın ortalık toz duman.

Başını örten, açık olanlara kafir gözü ile bakıyor.

Başını örtenlere başı açıklar gerici yobaz diye düşünüyor.

İşin doğrusu ne?

Kuran, açık, hatta apaçık bir Allah kelamı olduğu ilan ediyor.

Elif, lâm, râ. Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından ayetleri önce sağlam kılınmış, sonra da detaylandırılıp açıklanmış bir kitaptır. Hud 1


Elif, Lam, Ra. Bunlar Kitap’ın ve apaçık olan Kuran’ın ayetleridir.  Hicr 1

Andolsun ki biz size açık açık bildiren ayetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik. Nur 34


Çünkü Biz, gerçekten de onlara, inanacak bir toplum için bir doğru yol, içinde bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitap ulaştırmıştık”. Araf 52


 Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür. Kehf 53

Kuran’ın böyle demesine rağmen, devletin meclisi, başbakanı, bakanları, siyasi partileri, dernekler, cemaatler, sivil toplu örgütleri, üniversiteler, okullar… işlerini güçlerini bırakmışlar kadınlar başlarını örtsün mü, örtmesin mi ile uğraşıp durdular, kanunlar, yönetmelikler çıktı, bildiriler dağıtıldı, yürüyüşler  düzenlendi..

Son zamanlarda kanunla baş örtüsü devlet  dairelerinde, okullarda, üniversitelerde serbest bırakıldı. Ama hala bu konu bitmedi, biteceğe de benzemiyor.

Bu konuda her kafadan bir ses çıkmaya devam ediyor.

Başörtüsü kadının iffeti ve namusudur diyorlar. Örtenler iffetlerini ve namusları koruyorlar buna göre. Başı açık olanlar da bizim iffetimiz ve namusumuz yok mu diye direniyorlar.

Toplumda tam anlaşma sağlanmış değil. Çünkü, günümüzde Kuran’ı çeviren ilahiyatcı proflarımız birbirleri ile zıt düşüncelere sahipler. Her iki taraf da biz haklıyız diyorlar. Şimdi kim bu  insanlar, bakalım ve diyorlar:

Kadınlar başlarını örtmelidir diyenler:

Prof. Mehmet Okuyan

Diyaten işeri

Prof. Bayraktar Bayraklı

Prof.Süleyman Ateş:

Elmalılı Hamdi Yazır

Prof. Hayrettin Karaman

Ve daha bir çok Kuran’ı Türkçeye çevirenler de kadınlar başlarını örtsünler diyorlar.

Kadınların başlarını örtmesine gerek yoktur diyenler:

Prof. Yaşar Nuri Öztürk:

Hakkı Yılmaz

Prof. Zekariya Beyaz

Bir de kadınlar başlarını örtmeli ama, bu gün başörtüsü devam etmeyebilir  diyenler var.

İhsan Eliaçık  gibi.

Bir de kadınların başlarını örtemesinler diyenlere kafir olup cehenneme gitme hakları vardır diyenler var.

Mustafa İslamoğlu

Prof.  Abdulaziz Bayırdır

Yukarıdaki insanların hepsi kendini Kuran’a adamış, Kuran’ı ezbere biliyorlar, ana  dili gibi Arapça bilmektedirler. Her biri 40-50 yılını Kuran araştırmasına vermişler. Her biri birçok kitap yazmışlar, televizyon konuşması yapmışlar, makaleler yazmışlar, konferanslar vermişler. Fakat ne hikmetse başörtüsü konusunda anlaşamıyorlar.

Ayrıca, mezhepler, tarikatlar, cemaatlar var.. Bunların önderleri var, toplantılarda konuşurlar, kitapları var, onların da görüşleri farklı, kimi kadınlar başlarını örtmeli, kimi de örtmesine gerek yok diyor.

Bunların dışında bir çok dini yayın yapan dergiler, gazeteler var, web siteleri var, onların çokları kimi örtsün, kimi örtmesin diyor, kimi emirdir diyor, kimi değildir diyor.

E, bir de devletin kurumu var, Diyanet İşleri Başkanlığı…

Bu saydıklarımın hepsi ayrı tellerden çalıyorlar kadınların başlarını örtme  konusunda. O  kadar çok bilgi ve bilgi kirliliği var ki, içine bir girin çıkamazsınız.

Yüzyıllardır bu konu ile uğraşılmaktadır. Son zamanlarda siyasiler oy almak için bu konuyu ele almışlar, kadınların iffeti ve namusu başörtüsüdür diyerek kadınlarımızı iffetsiz ve namuzsuz olarak ikiye bölmüşlerdir.

Başka bir şey, öyle yayınlar yapılmakta, öyle görüşler ileri sürülmektedir ki, başını örtemeyen, bir kıl gösteren saçından bilmem kaç yıl cehennemde yanacaktır diyenler var.

Başı açık olanlara başı kapalı olanlar, “ bunlar bilmem kaç yıl cehennemliktir.” diye içinden geçirenler var.

Neden başını örttüğünü bilmeyen var.

Neden başını açtığını bilmeyenler var.

Yani karmakarışık bir şey..

Şimdi Kuran’da Nur Suresinin 31. Ayetine bakalım:

Örtünme ile ilgili olarak ayetin Kuran’daki yazılımı ayne şöyle:

Ve kul lil mu’minâti… vel yadribne bi humurihinne alâ cuyûbihinne, 

Mümin kadınlara da söyle….. humurlarını yakalarının üzerine koysunlar.

Nur suresinin 30. Ayetinde erkeklere hitap vardı. Bu surede kadınlara da hitap edilmektedir, onun için mümin kadınlara söyle denilmektedir.

Yaptığım araştırmada bu konu ile ilgilenen herkes, kadınların göğüsleri onların zinetleri, yani süsleridir, onu göstermesinler, kapatsınlar görüşünde kesin bir oy birliği vardır. Asıl kıyamet humur kelimesinin ne anlama geldiğinin farklı anlaşılmamsından kopmaktadır.

Ayette geçen humur nedir?

Humur için  kimin dediği doğru?

Bütün bunları bir araya getirdiğimizde bu konunun içinden çıkmamız için gideceğimiz yer kesinlikle Kuran’dır. Ve yine kesinlikle Nur suresi 31. Ayetinde geçen humur kelimesidir.

Humur kelimesinin  Lisan-ül Arap’taki  anlamı şöyledir: Üzerini kapatmak, kaplamak, saklamak, örtmek, gizlemek ve mayalamaktır.

En eski sözlüklerden olan lisan-ül Araptaki anlamı ile örtü anlamını kabul edenler ayetin o  kısmını şöyle çeviriyorlar:

Mümin kadınlara da söyle….. örtülerini yakalarının üzerine koysunlar.

Humur kelimesini örtü olarak kabul etmeyenler ise buna başörtüsü diyerek ayet için şu çeviriyi yapıyorlar:

Mümin kadınlara da söyle….. başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar.

İşte tam bu noktada İslam alimleri ikiye ayrılmış durumdalar. Birileri ötekinin dediğini kabul etmiyor, ötekiler de berikilerin dediklerini kabul etmiyorlar.

Ve hatta bu ilim adamları birbirlerini kafirlikle, cehenneme gitmekle, dinden çıkmakla suçluyorlar. Bunlardan Mustafa İslamoğlu humur  kelimesine başörtüsü demeyenlere cehennem gidecekler diyecek kadar ileri gidiyor.

Prof. Abdulazziz Bayındır da, humur  başörtüsü değildir  diyen Allah’ın emrini  kabul etmeyerek dinden çıkacaklarını söylemektedir.

Prof. Yaşar Nuri Öztürk de kadınların başlarını örtmeye gerek yoktur diyerek,  Mustafa İslamoğlu ile Abdulaziz Bayırdır’a göre dinden çıkan olmaktadır.

Tabi bu arada araştırmacı Hakkı Yılmaz da bu görüşten payını almakta, o da bu ikisine göre dinden çıkmakta, cehenneme gitmektedir.

Bu İslam alimlerinden hangisi doğrusunu söylüyor? Humur, başörtüsü diyenler mi, yoksa örtü diyenler mi?

Lisanı Arapda mutlak anlamda örtü demektir himar.

Allah, kadınların başlarını örtmesini emretseydi diyorlar humura örtü diyenler ayetin şöyle olması gerektiğini Allah bildirirdi.

Ve kul lil mu’minâti… vel yadribne bi humururesihinne alâ cuyûbihinne, 

Yani humur  kelimesine res, baş anlamına gelen ismi eklerdi, herkes o zaman kadınların başlarının örtmelerinin emir olduğunu anlardı. Bu tartışmalar da olmazdı. Ama Allah, o kelimeye baş kelimesini eklememiştir. O  zaman başın örtülmesi diye bir şeyi Allah emretmiyor demektir, diye savunuyorlar.

Başörtüsünü savunanlar da bu karşılık diyorlar ki, humur, başörtüsünün adıdır. Nasıl çorap deyince ayağa giyileceği anlaşılıyorsa, tülbent deyince nasıl başı kapatan örtü, baş kelimesi olmadan  anlaşılıyorsa, humur  deyince de başörtüsü anlaşılacaktır. Böylece kadınların başlarını örtmeleri Allah emri olur diyorlar.

Başörtüsünün nasıl göğüs kapatacağını soranlar da var. Başa takılan bir örtü kadınların nasıl göğüslerini kapatacaktır, bunu anlamak mümkün değildir diyenler, Allah başın örtülmesini emretmemiş diyenler de var.

Ayette saç ve baş kelimesi geçmediği için başın örtülmesine gerek yoktur diyenler de var.

Konu çok çok ciddi. Siz de anlıyorsunuz değil mi? Dini konularda eserler vermiş insanlar birbirlerini dinsizlikle suçladıklarına göre, sıradan normal  insanların birbirlerine nasıl baktıklarını düşünmek bile insanı ürkütüyor.

Bir şey örtüleckse, o şeyin belirtilmesi gerekir. Burada baş belirtilmemiş, burada başın kapatılması subuta ermemiş,  yani kesin  olarak kapatılması istenmemiş, serbest bırakılmıştır. Elbette örtü ile baş da örtüebilir, o zaman o örtü başa konduğu için baş örtüsü olur.

Kuran ayetinde ’başörtüsü’ diye bir kelime geçmemektedir. Buna rağmen tüm Kuran tefsirlerinde ve çevirilerinde Kuran ayeti ’başörtüsü’ olarak çevrilmiştir. Halbuki ayette geçen “HIMAR’ kelimesi ’Baş örtmek’ anlamında değil, sadece ’örtmek’ anlamına gelmektedir.

Konunun bir başka yönü daha vardır.  Hımar  kelimesi Maide Suresinin 90. Ayetinde şarap olarak anlam bulmaktadır. Bilindiği gibi şarap aklı uyuşturur, örter. Bu açıdan bakıldığı zaman hımar aklı örten, başı örten anlamını da taşımaktadır. Buradan yola çıkarak akıl ile baş kelimesini hımar başörtüsüdür, yani kadınların kullandıkları baş örtüsü anlamına gelmektedir.

Başın içinin örtülmesi ile dışının örtülmesi ayrı ayrı şeylerdir. Ama ne yazık ki, var gücümüzle başın dışı ile uğraşılıyor. Başın içini düzene koysak,  yani güzel düşünüp güzel yaşasak, güzel davranışlarda bulunsak, o zaman baş örtüsü kendiliğinden çözülecektir.

Kadınlar ve erkekler şarap içtikerinde akılları örtülmektedir. Allah şarabın içilmesini aklı örttüğü için yasaklamıştır. (Bkz. Maide 90)

Bilinimektedir ki, Kuran’a göre sadece akıl  düşünüp anlamaz, kalb de düşünür ve anlar. (Bknz. Hac 46, Araf 179)

Buraya kadar bu yazıyı okuyalar diyecekler ki şimdi bana “Size göre kadınlar başlarını örtmeli mi, örtmemeli, ne diyorsunuz?” diye haklı olarak içlerinden geçirmektedirler. Kuran, apaçık bir kitap olduğuna, ayetleri arasında çelişki ve tutarsızlık bulunmadığına  göre, yaptığım inceleme ve araştırmalardan sonra, kadınların başlarını örtmelerinin gelenekten kaynaklandığını,  ve Kuran’da açıkca başörtüsü geçmediğine göre başlarını örtmelerine gerek olmadığı kanaatine varmış bulunuyorum.

Başörtüsü konusu ile siyasiler çok uğraşmaktadırlar. Kadınlar başını örtsünler açsınlar diyerek oy toplama savaşına girmişlerdir. Onlar başörtüsü konusun kaşıdıkca bu konu asla bitmez.

Siyasilere etki eden ve bu işten paralar kazanan insanlar var. Bunlar ne kadar kadın başını örterse, o  kadar çok para kazanacaklarını düşünmektedirler. Siyasilere yamanıp onları teşvik etmektediler.

Bunlar olurken konu ile ilgisi olması gereken Diyanet İşleri Başkanlığı hiç sesini çıkarmamakta, soranlara da iki kelime ile kadınlar başlarını örtmeliler diye cevap verip işi bitirmektedirler.

Siyasi iktidarlar, o avcılığını bir yana koyup  Kuran emri ne ise onu hayata geçirmek zorundadırlar. Zorundadırlar   diyorum, çünkü bu Müslüman ve Kuran’a inanmış insanların oyları ile güç elde edip  iktidar olmuşlardır.

Bu konu ile ilgili olarak cemaatlar, tarikatlar, mezhepler, şıhlar ,şeyhler de  başları örtülmeden yana oldukları için televizyonlarda, dergilerde, gazetelerinde başları örtmeyi teşvik etmektedirler.

Bütün bunlardan sonra ortaya çıkan manzara bugünkü Türkiyenin halidir.

Ancak,  bu konu benim söylememle, sizin de bunu kabul edip karşı çıkmanızla çözülmesi imkansız bir konudur. Bunun çözüme kavuşturulması  için Diyanet İşleri Başkanlığınca ülkemizin bu konudaki uzman kimselerini bir araya getirip enine boyuna tartışıp  Kuran ışığı altında bir karara varıp bunu millete açıklanması gerekmektir.

Birbirleri  ile anlaşamayan bu proflar neden böyle düşündüklerini birbirlerine söylemeli, ama bunu yaparken, başörtüsünden ve tesettür giyimlerinden para kazanan firmaları düşünmemelidirler. Niyetleri sadece Allah rızası olmalıdır.

Başını örten kadınlarımız kadar başını açık tutan kadınlarımız ve kızlarımız da  kıymetli ve değerlidir. Baş örtüsü iman değildir, Allah zaten başka ayetlerde örtünün diyor erkek ve kadınlara.

(Kuran’a Göre Giyinme yazımıza bakınız.)

Günümüzde başı örten kızlarımızın bellerinin açık olduğunu, daracık giysiler içinde  vucud hatlarını oldukca dışa vurduklarını bilmeyen yoktur. Yürüyüşlerinde tevazu ve kaybolmuştur. Dikkat çekmek için her şeyi yapmaktadırlar.

Başlarını örtüyorlar, Müslüman, dini bütün bir genç hanım veya kadın olduğunu  belli ediyorlar belki, ama sokaklarda yaptıkları hiç hoş değil,  ne dine ne içlerindeki imana uyuyor. Hatta deniz kenarlarında erkeklerin dizlerine yatıp sevişip koklaşıyorlar.

Başı örtmek değil, gönüle  ve akla takva elbisesi giydirmek önemlidir. (Bkz. Kuran’a Göre Giyinme yazımız.)

Sonuç olarak şunu söylemek en doğrusu olacaktır diye düşünüyorum.  İsteyen başını özgürce örtmeli, isteyen da başını özgürce açmalıdır. Ne başını örten tam dindar olur, ne de başını açan diden çıkar. İman kalbtedir.  Ne yaparsak yapalım imanımızı davranışlarımızla dışarı yansıtalım. İmanlı  gibi görünüp de iman olmayan kimseler  gibi davranışlarda bulunmayalım diye düşünmekteyim.

Saygılarımla…

                                                             Necmi Akgül

6 THOUGHTS ON “KURAN’DA BAŞÖRTÜSÜ

  1. Neye göre temel manası örtü olan bir kelimeyi gizlemeye kalkıyorlar, bu anlamı gizlemeye kimsenin hakkı yoktur. Bu kadın Hz. Meryem gibi, dışarı çıkacak ve dışarda herkesin içinde ABDEST alması ve namazını vaktini kaçırmadan kılması gerekecektir. Dul bir bayan bir lokantada geçinmek için belki bulaşık yıkayacak, sulu ve çamurlu bir prinç tarlasında çalışmak zorunda kalacaktır. Şimdi bu kadın saçının bir telini dahi göstermeyecek derseler, dışarı çıktığında nasıl rahatlıkla abdest alacaktır. Allah bunları düşünmüştür. Nur 31 de kapattığın halde gizledikleri süsleri bilinsin diye ayağı vurmama geçer, kapalı başta ayağı vurunca belli olacak nedir, ayakları vurunca belli olacak yer gögüslerdir, başta birşey yoktur. Kelimeyi bu açıklama ile zorladıkları ortadadır. O örtü olması gerekir. bu ayet gögüs yırtmaçlarının ( o devirde sütyen icat edilmediğinden ) kapatılmasını istemekte, çünkü yaka açığından gögüsler gözükür. Ne kadar gizlenirse gizlensin, gögüsler, rüzgarin esmesi, iri gögüsler kendiliğinden görülebilir, kapattığın halde, ayette bunun doğal olduğu ifade edilmektedir. Kimin yanında da açılabileceğini bildirmektedir. Allah kelime sıkıntısı (lokman 27) çekmemektedir. Kelime sıkıntısı çekmeyen Allah istese bu örtü anlamı var diyerek, başlarına örttükleri kumaş anlamına gelen mikna ve nasiyf diyerek konunun net olarak anlaşılması sağlanırdı. Demekki böyle bir niyeti yok.Allah dinde kolaylık sağladım diye ayetler vardır. El, ayak, yüz dışında kapanılacaktıra getiriliyor. Allah böyle bir kıyafeti emretse idi, açık ve net, el, yüz, ayak hariç kapatılacaktır diye örtünmeyi net olarak koyabilirdi, ayet üzerinde derin derin düşünmeden böyle geçiştiriyorlar. Ahzap 59 da dış giysilerini alacak, alıp onlar örtünecek nasıl örtünecek bilinip incitilmeyecek şekilde, nasıl bilinip incitilmeyecek, namuslu bilinecek, fahişe zannedilmeyecek şekilde dış giysisini üzerine alacak, ona göre boyunu tanzim edecek, biz böyle anlamakta ve kaanaatindeyiz. Ama ayetler üzerinde düşünmeyerek kadına bazıları kendi yorumuna göre zorluk çıkartılmaktadır. Böyle aklı kullanınca sorun kalkacaktır.

  2. Saç Tahrik unsuru değildir. Kadını sadece güzel gösteren bir unsurdur. Kuran’da 33-Ahzab Suresi 52. ayette; Peygamberimiz’in, bu ayetin inişinden itibaren, güzelliği hoşuna giden bir kadın dahi olsa, artık evlenmesinin helal olmadığı söylenir. Demek ki Peygamberimiz’in döneminde, kadınların kıyafetleri kimin ne kadar güzel olduğunu bilmeyi engellemiyordu.

    O dönemde bazı kadınlar gögsünü açık dolaşıyordu. Onun için gögüslerinin kapatılması emri gelmiş olsa gerek, çünkü şöyle bir rivayette vardır.
    Peygamberimiz’in döneminde kadınların bir kısmının çırılçıplağa yakın, göğüsleri açıkta dolaştığı, hatta İslam’ın hakimiyetinden önce putperestlerin Kabe’de haccı çıplak yaptığı söylenir (Kurtubi, el Cami-il Ahkamil Kuran 7/189).

  3. Neye göre temel manası örtü olan bir kelimeyi gizlemeye kalkıyorlar, bu anlamı gizlemeye kimsenin hakkı yoktur. Bu kadın Hz. Meryem gibi, dışarı çıkacak ve dışarda herkesin içinde ABDEST alması ve namazını vaktini kaçırmadan kılması gerekecektir. Dul bir bayan bir lokantada geçinmek için belki bulaşık yıkayacak, sulu ve çamurlu bir prinç tarlasında çalışmak zorunda kalacaktır. Şimdi bu kadın saçının bir telini dahi göstermeyecek derseler, dışarı çıktığında nasıl rahatlıkla abdest alacaktır. Allah bunları düşünmüştür. Nur 31 de kapattığın halde gizledikleri süsleri bilinsin diye ayağı vurmama geçer, kapalı başta ayağı vurunca belli olacak nedir, ayakları vurunca belli olacak yer gögüslerdir, başta birşey yoktur. Kelimeyi bu açıklama ile zorladıkları ortadadır. O örtü olması gerekir. bu ayet gögüs yırtmaçlarının ( o devirde sütyen icat edilmediğinden ) kapatılmasını istemekte, çünkü yaka açığından gögüsler gözükür. Ne kadar gizlenirse gizlensin, gögüsler, rüzgarin esmesi, iri gögüsler kendiliğinden görülebilir, kapattığın halde, ayette bunun doğal olduğu ifade edilmektedir. Kimin yanında da açılabileceğini bildirmektedir. Allah kelime sıkıntısı (lokman 27) çekmemektedir. Kelime sıkıntısı çekmeyen Allah istese bu örtü anlamı var diyerek, başlarına örttükleri kumaş anlamına gelen mikna ve nasiyf diyerek konunun net olarak anlaşılması sağlanırdı. Demekki böyle bir niyeti yok.Allah dinde kolaylık sağladım diye ayetler vardır. El, ayak, yüz dışında kapanılacaktıra getiriliyor. Allah böyle bir kıyafeti emretse idi, açık ve net, el, yüz, ayak hariç kapatılacaktır diye örtünmeyi net olarak koyabilirdi, ayet üzerinde derin derin düşünmeden böyle geçiştiriyorlar. Ahzap 59 da dış giysilerini alacak, alıp onlar örtünecek nasıl örtünecek bilinip incitilmeyecek şekilde, nasıl bilinip incitilmeyecek, namuslu bilinecek, fahişe zannedilmeyecek şekilde dış giysisini üzerine alacak, ona göre boyunu tanzim edecek, biz böyle anlamakta ve kaanaatindeyiz. Ama ayetler üzerinde düşünmeyerek kadına bazıları kendi yorumuna göre zorluk çıkartılmaktadır. Böyle aklı kullanınca sorun kalkacaktır.Saç tahrik unsuru değil, güzel görünme unsurudur. Kuran’da 33-Ahzab Suresi 52. ayette; Peygamberimiz’in, bu ayetin inişinden itibaren, güzelliği hoşuna giden bir kadın dahi olsa, artık evlenmesinin helal olmadığı söylenir. Demek ki Peygamberimiz’in döneminde, kadınların kıyafetleri kimin ne kadar güzel olduğunu bilmeyi engellemiyordu.

  4. Ben de bu başörtüsü ayetini anlayamamak derdinden muzdarip bir bayanım.Yıllar içinde def’aten başımı kapattım,açtım..!!Kur’an’ın Türkçesini çeşitli mütefessirlerden okudum.Sizin bu yazınızda da konunun iyice elimine edilmiş olduğunu gördüm.Mantıksız ve tutarsız bir taraf bulamadım.Sıradan bir müslüman olarak; Allah tasavvurum:
    Yarattığı insanları kaosa sürükleyecek bir konuya yüce kitabında yer vermeyecek kadar öngörülü sonsuz bir ilim ve kudrete sahip, tek ve benzersiz olan ”Yaratıcı” şeklindedir.Bu nedenle yukarıda anlattıklarınızdan mutmain oldum.Bir de yakın zamanda farkına vardığım ve merak ettiğim bir hususu dile getirmek ihtiyacı hissettim izninizle…Araf suresi 31.ayetin bazı tefsirciler tarafından kayda alınmadığını gördüm.Sayın Bayraktar Bayraklı ve bir, iki alimi tarafından yapılan çeviride bahsi geçen :namaz kılma ve mescitlere girme esnasındaki tebdili kıyafetten diğer çevirilerde hiç bahsedilmiyor.Acaba örtünmenin sadece bu zamanlara hasredilmesi tehlikesini bertaraf etme gayesi mi taşınıyor??? Olaya bu açıdan bakarsak Araf Suresi 31.ayetinden sonraki takibeden 32 ve 33. ayetlerde; haram edilmeyen şeyleri haram sayanları ikaz eder mahiyette konunun devam ettirilmesi bize cevap manasında olması cihetiyle oldukça manidar değil midir??!!Bu hususdaki görüşlerinizi öğrenirsem çok memnun olacağımı da ekleyerek, bitirmek isterim.”Allah en doğrusunu bilir” düşüncesi ile taksiratlarımdan Yüce Allah’a sığınarak O’ndan affımı niyaz ederim..
    Saygılarımla

    • Sayın Nilgün Cihangiroğlu,

      Yazınızı dikkatle okudum. Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim. Siz değerli okuyucularıma yararlı olabildimse bundan mutluluk duyarım.
      Amacım, Kuran’a uymayan yaşam biçimlerini Kuran’a uygun hale getirmektir.
      Araf Suresinin 31. Ayeti şöyledir:
      Ey Âdemogullari! Her mescide gidisinizde güzel giysilerinizi giyin ve yiyin, için, fakat israf etmeyin, Çünkü Allah israf edenleri sevmez.

      Ayette geçen mescid kelimesi Kuran’ın indiği dönemlerde okul anlamına geliyordu. Yani insanların toplanıp ilim, irfan, bilgi, beceri din, hayat ve yaşam şekilleri ile donatıldığı yerdi.

      Asırlar sonra bu kavram yozlaştırılmış okul adını cami almıştır. Cami, yani insanların toplanıp dua ettikleri, (namaz kıldıkları) yer anlamına dönüşmüştür. Günümüzde de bu amaçla kullanılmaktadır.

      Dikkat ederseniz Peygamberimiz zamanında okunan ezan, hiç değişmeden günümüzde de okunmaktadır. O zaman ezanın anlamı haydi okula, haydin eğitim ve öğretime idi, yardımlaşmaya, destek vermeye, yükü sırtlamaya gelin anlamındaydı. Şimdiki ezanın anlamı ise sadece haydin namaza olmuştur.
      Maide suresinin 6. Ayetinde Salata çağrıldığınız zaman elinizi yüzünü yıkayın, başınızı ve ayağınızı meshedin ayeti ile mescidlere benden ve ruh temizliğini ile gelinmesini emreden Allah, Araf 31. Ayette de toplantı yerlerine, yani mescitlere, okullara, camilere gidilirken güzel elbiseler giyinip gidin diyor. Güzel elbiselerden maksat şatafatlı allı güllü olması değil, temiz, ütülü, kişeye ve topluma uyumu olması anlamındadır.
      Aslında zinet, sadece giysi olarak almayınız. Ziynet, dünyada ve ahrette insanın onurunu yükselten ne varsa, bunların hepsidir. Güzel ahlak, takva, giysi, güzel davranış, iyi niyet, çalışmak. Bunların hepsi ziynettir, insanın süsüdür aynı zamanda.

      Demek ki, mescidlere, yani okullara, insanların toplanacağı yerlere gidilirken düşüncelerimiz, bedenimiz ve elbiselerimize dikkat etmeli, temiz gitmeli ve orda yapılacak eylemlere, yani eğitime tam olarak kendimizi vermeliyiz.

      Ayetin sonundan da anlaşılacağı gibi, “israf etmeyin” emri bize yemede, içmede, giyinmede aşırılığa kaçmayın, sade ve temiz olun diyerek öğüttür. İsraf gösteriştir, gurur ve kibrin habercisidir. Allah, israf edenleri sevmez. Hani bir söz vardır: Ben vur dedim sen öldürdün,derler.
      Ama ne yazık ki, bir çok kimse camilere ziynetlerinizi giyininiz de gidiniz diyerek olayı cami ile sınırlamışlar, ayetin anlamını daraltmışlardır.
      Ne yazık ki, bu işle görevli olanlar da bakıp durmakta, seyretmektedir. Bunlar, bu gidişi düzeltmedikleri, buna gayret bile etmedikleri için Allah’a karşı sorumludurlar.

      İlginiz için teşekkür eder, selam ve saygılarımı sunarım..

      Necmi Akgül

  5. Ayrıca şunu da eklemelisiniz: Hımar kelimesi baş örtüsü anlamına gelse bile ayette açıkça saçın örtülmesi emri anlamı çıkmıyor ki. Misal olarak, “Hava çok soğuk atkı bere giyin denilse. sizde giyeceksiniz. Amaç üşümemenizdir. Atkı bere sadece üşümemeniz için araçtır. Ayette direk emir ( Hımar, baş örtüsü olsa da olmasa da) göğüslerin kapanmasıdır. Hımar emrin yerine getirilmesi için bir araçtır.

    Kısacası Hımar baş örtüsü anlamına gelmiyorsa saç örtme anlamı tabi ki çıkmaz. gelse bile ayetten saç örtme emrini çıkarmak biraz zorlamadır.

    Yanlış düşünüyorsam Allah affetsin. Sonuçta alim değilim. iddiaların çoğunu okudum. Mantığım bu yönde meyletti.


 
Bugün 67 ziyaretçi (69 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol